|
bereketler.tr.gg |
|
selam millet |
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
|
 |
|
Haydi gülelim
MERHABALAR
HADİ GÜLELİM
Haydar ´ın İkna Mektubu |
 Menekşe moru gözlüm, al yanaklım, seni bir daha dövmeyeceğim. Lütfen artık eve dön. Bak Yaşar halıya kustu, kusmuk seni bekliyor. Ayaklarım bugün de hep seni aradı, yıkanmak için. Seni çok arıyorum, bir haftadır akşam rakılarının tadı tuzu yok... Ev sensiz çok ıssız. Gerçi nasıl, nerede yattığımı, kime nasıl çaktığımı falan hiç hatırlamıyorum ama onun sen olmadığını bir büyük rakının sonunda dahi hissedebiliyorum.
 Kezban, ben sana aşığım. Eve döndüğün gün, bunu arkadaşlarla kutlayacağım. Sen, kanlar içerisinde evden kaçarken nasıl duygulandığımı bilemezsin. Elimdeki şişeyi, hırsımdan ananın fotoğrafına fırlattım. (Artık duvarları gelince silersin.) Kezban bir de gelirken 2 paket kısa Maltepe getirebilir misin?
 Dün Zeynep okula gitmeyip dolma sardı, ben de okeye dönerken dikkatleri dağıtmak için habire dolma yiyip,"yiyin yiyin nefis olmuş" dedim. Nasıl zeka ama.. Zeynep´in tezkeresinde okul ve sınıf kısmını boş bıraktım. Onu da mı ben dolduracağım?
 Bu sabah seni kaçırışım aklıma geldi, efkarlanıp bir cıgara yaktım. On dört yaşlarında taş gibi kızdın. Nasıl; Mehmet, Abidin, Ramazan, Yusuf gelip seni döve döve taksiye atmıştık? Peki, seni piknik tüpü ile dövüşümü hatırlıyor musun? Yeni evliydik, bir boğaz gezisi dönüşüydü. Mehmetgiller kapıda bekliyorlardı, sen daha roka bile hazırlamamıştın ve Ramazan içeriden "ROKA!" diye bağırmıştı. Mutfağın kapısını içeriden nasıl kilitlediğimi, ocağın oradan tüpü nasıl kaptığımı falan hiç hatırlamıyorum. O gece Ramazan ´lar gidince sen Yaşar ‘ı doğurdun. Huysuz mu huysuz, koca burunlu Yaşarımı... Bu arada son maaşınla Yaşar ’a don falan aldım...
Artık yuvana dön, asabımı bozma!
Kocan Haydar
Dolmuş Yazıları |
O gözlerin var ya! Benim olacaksın delikanlıca.
Gidişine kızlar, duruşuna yollar hasta...
Rampaların ustasıyım, gözlerinin hastasıyım
Önünü görmeden sollama, evine acı haber yollama...
Sollama beni, sollarım seni! Hadi, hayırlı yolculuklar abi...
Kuzu kurdun, yol Ford´un...
Gözlerin güzel ama bakmasını bilmiyorsun.
Aşıksan vur saza... Şoförsen bas gaza!
Sevene can feda, sevmeyene elveda!
Dünya dikenli bir hayat, sevenlerde mi kabahat?
Çilemse çekerim, kaderimse gülerim!
Alırsın Ford, olursun Lord!
İstedim vermediler; sen şoförsün dediler!
Rampanın atmacası!
Gaz, fren, şanzıman; halin duman!
Aşk çekenin, yol gidenin!
Yaklaşma toz olursun, geçme pişman olursun.
Uzaktan seveceğim, haberin olmayacak.
Sollama beni, mahcup ederim seni!
Tek rakibimiz, Türk (orijinalinde "Yeni Oblomovka" idi) Hava Yolları.
Dünya delikanlı olsaydı, yuvarlak olmazdı.
Bir sabah uykusuna doyamadım bir de sana...
Dün gece görmüşler seni, dağıtmışsın şanzımanı freni..
|
Memleket Anıları |
Istiklal´in oralarda, 9-10 yaslarinda, buyuk olasilikla tinerci, iki cocukla konusuyor polis. Birisine sordu, "Nerede oturuyorsun sen, evin nerede senin?".
Cocuk: "Evim filan yok, orada burada uyuyorum".
Polis oburune dondu: "Peki sen?".
Ikinci cocuk: "Komsuyuz!"
Az once iş icabi Isparta´da bir musterimizi aradim. Telefonu acan kibar bayana ilgili kisinin mail adresini sordum. Hanimefendi gayet kibarca "Bizim burada internet cekmiyor" dedi.
Cuma aksami gecenin bir yarisi Arnavutkoy´de taksi ariyordum. Fakat etrafta bir tane bile yoktu. Arabasını park etmis yemek yiyen bir taksi soforu gordum. Adama yaklasip, "Abi musait misin?" dedim. O da, "Ehliyetin var mi?" diye sordu. Taksim´e kadar taksiyi ben kullandim, o paşa paşa yemegini yedi.
Bir arkadas anlattı. Gecenlerde Taksim´de yururken sıkışınca McDonalds´in tuvaletine girmis. Tuvaletten sonra elini kolunu sallaya sallaya restorandan cikarken elemanlardan biri arkasyndan seslenmis: "Bir gun yemege de bekleriz..."
Izmirliler bilir, toplu tasimada Kentkart uygulamasi vardir. Karta para yuklersiniz, otobuslerde manyetik okuyucuya tutarsiniz ve okuyucu okuduguna dair sinyal sesi verir. Kentkart uygulamasinin ilk yilyidi. Yaslı ama cok tonton bir teyze elinde Kentkartla otobuse bindi. Nedense karti soforun suratina dogru tuttu(Herhalde paso gibi gosterilecek zannetti). Sofor iki-uc saniyelik saskinlik periyodunu atlattiktan sonra, "Biiiiip!" dedi. Teyze bi sey olmamis gibi gecip soforun arkasina oturdu. Otobusteki herkes kahkahalarla gulerken bense soforun zekasina hayran olmustum.
Bir gun yolda giderken kaset satan bir dukkanin caminda aynen soyle bir yazi gormustum: "Arabalar icin cistakli muzik gelmistir."
|
|
|
|
|
|
Bugün 4 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
|